Kredi ve Yurtlar Kurumu Çalışanı Arkadaşlarımıza Genel Başkanımızın Mesajı Var!

Pek Muhterem Yol Arkadaşlarımız, Değerli Üyelerimiz 7 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile o zaman mevcut olan taşeron çalışanların da sendikaya üye olabilmesi, sendikal haklardan yararlanabilmesinin yolu açılmıştı. Buyurun hep birlikte maziyi biraz hatırlayalım! O zamanlar Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun her il müdürlüğü için ayrı ayrı ihaleler yapılır, altişverenler belirlenerek istihdamınız sağlanırdı. Her KYK il müdürlüğü için alınacak hizmet türüne göre birden fazla şirketin kuruma personel sağlaması söz konusu olmuştu. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile o zaman taşeron çalışma sisteminde olan sizlerin de sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkınızın önü açıldığında yerleşik sendikalar onlarca ve hatta sayısı yüzleri bulan şirketlerle ayrı ayrı uğraşmaktan kaçınmışlardı. Amiyane tabirle taşerona sırtlarını dönmüş, yüzlerine bakmamışlardı. Enerji İşçileri Sendikası olarak yola çıkış amacımız, yerleşmiş tekelci yaklaşımla işçiyi kendisine mahkum eden ve böylece kendisini vazgeçilmez gören sendikacılık anlayışına son vermekti. Bu nedenle kendi menfaatlerini işçinin hak ve menfaatlerinin üzerinde gören, işçiye üstten bakan sendikalar gibi olamaz, onlar gibi davranamazdık. Derhal çalışmalarımıza başladık ve Türkiye’nin 81 ilinde siz değerli KYK çalışanı arkadaşlarımızla bir araya geldik. Sizlerle karşılıklı samimiyetimiz, güven ve iletişimimiz ile KYK’da enerji işkolunda üye çoğunluğunu sağlamıştık. Sizlerin desteğiyle kazandığımız ivme KYK’da taşeron işçi olarak çalışan sizlere en az iki dönem bazı illerde de üç dönem toplu iş sözleşmesi kazandırmamızla neticelenmişti. Bugün geldiğimiz noktada sizlerin karşısına çıkmaya nereden yüz bulduklarını bilmediğimiz türemiş sendikalar ahlaksızca aldatmaktan çekinmeden sizleri belirsizliğe sürüklemektedirler. TÜRK-İŞ ve DİSK’e bağlı bu sendikalar 28 Şubat sürecinde 5’li çetenin içerisinde hayasızca yer almış sendikalardır. Emeği yok sayan, işçinin emeğini kendisine kazanç kapısı olarak gören, hilekar müteaahhitler gibi sadece vaat vermekten ibaret düzenbazlıklarıyla Türkiye’deki sendikacılık hareketinin kara lekelerinden başka bir şey olmayan bu sendikalar bugün sizleri hedef almışlardır. 696 sayılı KHK ile sözde kadroya geçirilen sizler için 31.10.2020 tarihine kadar herhangi bir işlem yapılması söz konusu olmayacaktır. Kanun Hükmünde Kararnamenin gün yüzüne çıktığı ilk andan itibaren sizlerin haklarına dokunan her türlü aksaklığı gözler önüne serdik, düzeltilmesi için gerekli başvurularımızı yaptık. TBMM çatısı altında bulunan tüm milletvekillerine, siyasi parti genel başkanlarına yazılarımızı yazdık ve meclis içerisinde elden teslimini sağladık. Yemek paralarının ödenmesi konusunda her türlü girişimi yaparak diğer sendikalar gibi avukatların para kazanmak için sizlere üşüşmesini önledik ve sizlere avukat masrafı mahkeme masrafı külfeti çıkarmadan ödemeleri sağladık. Kafanızı karıştırarak, sizleri belirsizliğe sürükleyen, moralinizi, enerjinizi, vaktinizi çalan bu sendikalara itibar etmeyiniz. Sizler için 31.10.2020 tarihine kadar atılabilecek herhangi bir adım yoktur. 1 Kasım 2020 tarihi itibariyle sizler için toplu sözleşme masasına oturma yetkisi KYK genelindeki %90 üye çoğunluğuna sahip olan ENERJİ İŞÇİLERİ SENDİKASINDADIR. KYK bünyesinde enerji işkolunda faaliyet gösteren kazan-kalorifer, iklimlendirme personelleri ile elektrik teknisyeni arkadaşlarımızın 18 numaralı konaklama ve eğlence işlerindeki bir sendikaya üyelik başvurusu hatalı olacak ve bir aylık askı süresinden sonra sistem sizi sendikasız bırakacaktır. Yeni dönemde de birlikte olacağımızın güvencesiyle, 1 Kasım itibariyle başlayacağımız toplu iş sözleşmesi sürecinde geçmişte olduğu gibi yine sizlerle birlikte hareket edecek toplu sözleşmemizi kazanacağız. Müsterih olun, belirsizlik ve karanlıktan medet uman kan emici, emek sömürücülere taviz vermeyin. ENERJİ İŞ SENDİKASI OLARAK KYK ÇALIŞANLARI İÇİN NELER YAPTIĞIMIZI UNUTULMUŞ OLABİLİR. KISA BİR HATIRLATMAYI SİZLERLE PAYLAŞAYIM 1- Yazın işçilerin çıkarılmasının engellenmesi 2- Sözleşme sürelerinin 1 yıldan 3 yıla çıkarılması 3- İş tanımının yapılması 4- İş elbiselerinin iş sağlığı ve güvenliğine uygun olarak temin edilmesi 5- Bazı illerde kaloriferci arkadaşlarımızın dinlenme alanlarının olmayışı nedeniyle kendilerine alan tahsisi 6- Yeni ihalelerde ücretlerin düşürülmesinin engellenmesi, örneğin %33’ten %25’e düşürülen Konya ihalesi ÖZETLE Yaptık, yine yapacağız. Hakkınızı savunmaya, her türlü sorununuzu çözmek için mücadeleye yine devam edeceğiz.